Bir Mühendisin Anıları

     Uzun zamandır yazamadığımı tekrardan bildirerek yazıma başlamak istiyorum. Çalışma hayatı gerçekten yorucu ve böyle şeylere zaman ayırmak lükse kaçıyor bir yerden sonra. Ayrıca yazmama süresi arttıkça yaşadıklarımı unutmaya başlıyorum. Keşke işe başlamadan önce hepsini yazıp bitirseydim diye düşünüyorum.      Sistem serigrafiye internet üzerinden başvuruda bulundum ve başvuruda bulunduğumu dahi unuttuğumu bir günün akşam üstüsünde beni aradılar ve görüşmeye çağırdılar. Görüşmeye Torbalı dolmuşuna binerek gittim. Fabrika tam olarak Torbalının içinde değil sanırım Yazıbaşı mevki denilen bir yerde, bulması kolay bir yer. Girdim fabrikaya ve beklemeye başladım. İş görüşmesi için herkese yarım saat ara ile randevu vermişler sanırsam. Zamanı geldiğinde görüşme odasına gittim. İnsan kaynakları müdürü, planlama müdürü ve satış müdürünün olduğu odada bir görüşme yaptım. Görüşme her zaman olduğu gibi gayet güzel geçti. Planlama bölümüne başvurmam nedeniyle, bazı teknik sorular sordular.

     Uzun süre ara verdiğim yazılarıma(iş dolayısıyla tabiki) bu yaz gününde devam etmeye karar verdim. Manisa Organize Sanayide bulunan bu firma ile görüşmem diğer firmalarla olan görüşmelerimden çok da farksız değildi aslında.     Başvurum üzerine beni Cumartesi günü arayıp Pazartesi günü görüşmeye çağıran firmaya Pazartesi sabahı gittim. (Bu arada Cumartesi günü arayan firmadan hayır gelmeyeceğini bu şekilde öğrendim) 10:30'da olan görüşmeye 10:00 da geldiğim için firmanın sekreterinden hafif bir azar yedim ve saatin gelmesini beklemeye başladım. Bu arada dikkatimi ilk çeken şey sekreterin aşırı çirkin oluşu ve kaba tabirle tüm ayak işlerini yapıyor olmasıydı. Zamanın dolmasıyla beraber Üretim Planlama şefi beni karşıladı ve mülakat için boş oda aramaya başladık. Nitekim bulamadık ve mülakatı planlama ofisinde herkesin içinde yaptık. Firmada gözlemlediğim diğer bir şey herkesin sürekli bir koşuşturma içinde olmasıydı. Mülakat boyunca şef ile konuşmamız sürekli bölündü. İki d

  İş bulma sürecim kaldığı yerden devam ediyordu. Her zaman olduğu gibi belirlenen saatte iş görüşmesi için fabrikaya gittim. Yüz yüze görüşmeden önce ilk olarak genel yetenek testlerini tamamladım. Sonrasında ise insan kaynakları sorumlusu bir hanımefendi ile görüşmeye başladım.Bir çok görüşmede olduğu gibi klasik anlar yaşandı. Klasik sorular ve klasik cevaplar. Sonrasında ise konu tabiki ücret konusuna geldi. Hanımefendi açık açık aylık ne kadar istiyorsun diye sordu. Ben de cevabımı verdim. Cevabımdan sonra fabrikanın çalışma şartlarından bahsetti. Açıkçası bu şartları önceden duysaydım belki de o kadar yüksek bir maaş talebinde bulunmazdım. Planlama mühendisi için başvurduğum pozisyonda çalışma şartları gayet iyiydi. Hafta sonu ve mesai çalışması yok, yılda 16 maaş veriyorlar. Oracle bilgisayar programı kullanıyorlar. Oturmuş bir sistem var açıkçası. Bu şartları önceden duysa idim talep edeceğim maaş 1500 tl olabilirdi. Bu şekildeki ortalama maaşım 2000 tl civarında olacak

  Uzun bir zaman sonra tekrar yazmaya başladım. Artık çalışan bir insan olarak fazla zaman ayıramıyorum bu tür işlere. Delphi İzmir bir endüstri mühendisi için bulunmaz bir nimetmiş oraya gidince anladım. Görüşmem saat 11'de olmasına ve ben tam saatinde orada olmama rağmen yaklaşık 40 dakika kadar benden önce gelen arkadaşın iş görüşmesinin bitmesini bekledim. Beklerken de biraz gözlem yapma fırsatı buldum. Fabrika açık ofis şeklinde tasarlanmış ve yaklaşık 60-70 kişi aynı salonda çalışıyor. Ofis ile üretim alanı çok güzel bir şekilde ayrılmış durumda. Bina oldukça modern ve üretim teknolojileri de aynı seviyede. Ayrıca firmada gözlemlediğim bir diğer konu ise çalışanlar için herhangi bir kıyafet zorunluluğunun olmayışı ve erkekler için sakal sorununun bulunmamasıydı. Açıkçası rahat bir çalışma ortamı olduğu dışarıdan hissediliyordu.   Klasik olarak görüşme bir insan kaynakları yetkilisi ve başvurduğum pozisyonun şefi ile görüştüm. Görüşmem her zaman olduğu gibi gayet olumlu ge

       Görüşme maratonum kaldığı yerden hızla devam ediyordu. İş bulma sürecimde görüştüğüm ve içimin en çok sindiği firmalardan biridir bu firma. Firmaya görüşme için girdiğim ilk anda askerliğini benim gibi Tuzla'da asteğmen olarak yapan bir insan kaynakları yetkilisi karşıladaı beni. Onunla sohbet gayet güzel geçti.Ardından üretim&üretim planlama pozisyonu için başvurduğum bölümün şefi ve insan kaynakları müdürü ile görüştüm. Görüşmem gayet olumlu geçti. Görüşmede ufak bir İngilizce sözlü mülkatı da başarıyla atlattım ve işi almaya doğru hızlı adımlarla ilerliyordum. Bölüm şefinin aklını kurcalayan tek şey İngilizce konuşmamın yeterince iyi olmamasıydı. Bunun dışındaki tüm özelliklerimi beğenmişti.     Bu bölüm için aranan özellikler de aslında tam benlikti. Yeni mezun, İngilizcesi iyi, üretimde iyileştirmeler yapabilecek, aynı zamanda planlama ve kontrol işlerini yürütecek yetiştirilmek üzere mühendis arıyorlardı. Ancak en güçlü olduğumu sandığım yerden kendi ke

     Evet!İş arama sürecim olağan hızıyla devam ediyordu. Karşıma bu kez bir aracı kurum çıkmıştı. Herhangi bir ilana başvurmama rağmen, kendileri beni arayarak Alsancak'taki ofislerinde görüşme teklif ettilet ve ben de kabul ettim.     Yine sıra dışı soğuk bir İzmir günü ve yine bir görüşme. Görüşmeye erken gittiğim için kapalı bir oda da yarım saat bekledim. Yalnız oda camlarla kapatılmış, dolayısyla içeriyi görebiliyorum. Benimle görüşme yapacak hanım tam zamanında benle görüşmek üzere odaya girdi. Yine her zaman yaşanan klasik şeyler yaşandı. Kendini tanıt, özelliklerinden bahset, neden bu meslek, ilerisi için ne düşünüyorsun gibi sorular. İlerleyen safhada İngilizce konusu açıldı ve hanım birden 'Lets talk about your English' dedi ve çat diye 'what is your future career planning' dedi. Ben de içimden hayırlısı dedim. Tabiki biraz konuştum ama soru Türkçe sorulsa bile cevaplaması çok güç bir soru. Dolayısıyla bu İngilizce görüşme kısa sürdü.  

  Görüşme deneyimlerimin ilk aşamalarında gittiğim firmalardan biriydi. İnanılmaz soğuk bir İzmir günüydü(hava sıcaklığı eksilerde) ve ben bir şekilde araç bulup Torbalı'daki fabrikaya gittim. Firma girişi diye bir yer yok. Firma girişten itibaren açık ofis şeklinde ve herkes montla oturuyordu. Yine klasik olarak iş başvuru formu doldurdum ve insan kaynaklarından bir hanımla görüştüm. Hanım lojistik mühendisliği için beni çağırdıklarını (ben ise üretim için başvurmuştum), çok yoğun ve esnek çalışma saatlerine! göre çalıştıklarını söyledi. Hafta içi her gün ve Cumartesi öğlene kadar çalışıldığını, mesaiye kaldıklarını belirtti.   Görüşme sonucunda benim ne kadar ücret istediğimi sordular ben de açık açık 2000 tl dedim. Bunun üzerine beni ofiste 10 dakika kadar daha beklettiler ve biz sizi en geç 1 hafta içinde olumlu olumsuz ararız dediler ve gün bugün hala aramadılar. Bu firma için çok da fazla söze gerek yok aslında.          FİRMAYA NOTLARIM(10 üzerinden) ÜCR

  Bu yazının girişine direkt girmek istiyorum. Bu firmanın tutumu tam bir tutarsızlık ve mantıksızlık örneği. Bunu neden söylediğimi, yazının sonuna doğru anlayacaksınız. Her zamanki ritüeller yaşandı ve randevü için İzmir'den yola çıktım. Firma Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nin(MOSB) ücra köşesinde. MOSB'nin girişine ulaşım kolay. Manisa Seyahat otobüsleri önünden geçiyor. Bu noktadan sonra firmaya ulaşmak ise tam bir sıkıntı. Normalde görüşmelerimin bu kısımlarını yazmak istemiyorum. Ama gidiş gelişlerimde yaşadıklarım sıradan şeyler değildi.   Görüşme Cuma günü ve MOSB'nin girişindeyim. Sanayinin içinde firmalara ulaşımın ring araçları ile sağlandığını söylüyorlar. Ama bu tam bir efsane. Ring aracını bir şekilde buldum, fakat şöforü yok.Herhangi bir ulaşım çizelgesi yok. Bir şekilde birini buldum ve ring aracının ne zaman kalkacağını sordum. Tam bir cevap alamadım. Aslında tam olarak şöyle bir cevap aldım. "Şimdi araç var ama süren arkadaş yok, numarası

    Görüşme sürecimin ikinci firması İzmir Kemalpaşa'da bulunan plastik parçalar üreten Beşok Kalıptı. Görüşme randevusunun ayarlanması ile beraber randevu gününde ve saatinde firmada oldum. Firmaya girdikten sonra sekreter bana bir başvuru formu verdi, doldurdum ve üretim sorumlusu beyle görüşmek için beklemeye başladım.   Firmanın hangi pozisyon için eleman aradığı açıkca belirtilmemişti,  oraya gidince anladım. Üretim ve üretimin izlenmesi için bir mühendis arıyorlardı.Aslında aradıkları tam bir joker adamdı. Askere gidecek bir mühendisin yerine işe alınacaktım ve aynı zamanda üretimi takip edecektim. Tabiki o dönemler toydum, şimdiki aklım olsa böyle bir ilana asla başvurmazdım.     Görüşmenin ortalarına doğru konu İngilizce meselesine geldi. Ve önüme bir İngilizce metin geldi. İngilizce metin tamamen firmadaki teknik konulardan bahsediyordu. Metnin tamamını anlamama rağmen anladığım kadarıyla açıklama yaptım.Karrşı tarafı ne kadar tatmin etti bilmiyorum. Görüşmeler

     Zorunlu askerlik hizmetimden geldiğim ilk dönem, daha bir kaç gün olmuş ve Vestel'in Manisa'daki fırın fabrikasında Tedarik Mühendisliği(ben aslında Üretim Mühendisliğine başvurmuştum) pozisyonu için görüşmeye gittim. Tabiki bu pozisyon için gittiğimi orada öğrendim. Türkiyenin en önde geldiğini iddia ettiği firmaya aslında başka bir pozisyon için başvurmama rağmen başka bir pozisyon için görüşmeye gittiğimi öğrendim. Ayrıca bu firma görüşmeye 10 dakika erken geldiğim için beni dışarda yağmurda bekletmiş ithalat şampiyonu bir firma. -MÜLAKAT-     Zamanın gelmesi ile birlikte içeri girdim ve beni kapalı bir odaya aldılar. Önce genel yetenek sınavı adı altında bir sınav yaptılar. Sınav basit: önünüzde resimler var ve sıralı resimlerin mantığını çözerek en son resmi buluyorsunuz. Süre ne kadardı ve ne kadar süre vardı hatırlamıyorum. Daha sonrasında İngilizce sınavına geçtiler. Siz aynı yerde bekliyorsunuz ve biri geliyor şu sınavı yapacağız süreniz şu kadar diyor g

  Arkadaşlar, Her mühendisin ve her yeni mezunun korkulu rüyasıdır iş aramak ve iş bulmak.Zorunlu askerlik hizmetimi tamamladığımdan itibaren başlayan bu süreçte(yaklaşık 3 ay) birçok iş başvurusu(yaklaşık 90'ın üzerinde) nda bulundum. Birçok görüşmeye gittim. Birçok mülakatta bulundum ve firmalar hakkında daha önce bilmediğiniz gözlemler edindim. Bir endüstri mühendisi olarak verilerle konuşmayı seviyorum, veri sayısal bilgi çok önemli. biraz önce bahsettiğim üzere 90'ın üzerinde başvuru ve 10'un üzerinde mülakata çağrıldım. Görüşmelere gittiğim firmalardan ve edindiğim izlenimlerden (firma adı vererek) tek tek bahsedeceğim. Eminim işe yarayacak bilgileri buradan edineceksiniz. Bu iş arama süreci çok önemli bir süreç, bu süreçte daha önceden hiç bir deneyimi olmayanlar için çok daha fazla bilgi gerekiyor, ben de sizinle bunları paylaşacağım. Yukarıda bahsettiklerimin hepsinden önce en önemli şey bu süreçte kesinlikle umudunuzu yitirmemek firmalardan gelmeyecek olan h